Güncel

“Yandaş barolara zaman kazandırılmak isteniyor”

İstanbul Barosu Genel Kurulu'nun hukuksuz şekilde iptal edilmesine karşı Haliç Kongre Merkezi'ne giden avukatlar polis tarafından engellenerek içeriye alınmadı.

İstanbul Barosu üyesi avukatlar, baro seçim grupları ve hukuk örgütleri; baro seçimlerinin İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle hukuksuz olarak iptal edilmesine karşı Genel Kurul için Haliç Kongre Merkezi önünde toplandı. Avukatların Haliç Kongre Merkezi’ne girişi polis barikatları ile engellenirken, avukatlar ise ”Savunma susmadı, susmayacak” sloganları attı.

Geçen günlerde, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine dayanılarak İl Hıfzıssıhha Meclisi ve Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu, yasada her ekim ayında yapılması ibaresi yer alan seçimleri iptal etmiş; Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ise siyasi partilerin ve sendikaların genel kurullarını yapabileceğini fakat baroların yapamayacağını açıklamıştı. Buna karşı normal şartlarda bugün yapılması planlanan Genel Kurul’a çağrı yapan Avukat Hakları Grubu, Avukat Hareketi, Avukatlar Sendikası, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukuk Hareketi Platformu, Hukukta Sol Tavır Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, Katılımcı Avukatlar, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yükseliş Hareketi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi üyesi avukatlar Haliç Kongre Merkezi önünde bir araya geldi.

Polisin içeriye girmesini engellediği avukatlar burada bir açıklama yaparak, ”Bugün, Anayasa ve yasaların rafa kaldırıldığı, hukuki güvenlik hakkı ve hukuk devleti ilkesinin ilga edildiği, kuralsızlığın kural haline getirildiği bir hukuksuzluğu tespit etmek için buradayız” dedi.

Avukatlar tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Baroların bağımsızlığına, genel kurulumuza sahip çıkıyoruz”

Bugün, yargının kurucu unsuru, “bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden” avukatlar olarak meslek örgütümüz Baroların genel kurullarının, hukuk ve yasa tanımaz yönetim anlayışı ile engellenmesi nedeniyle buradayız.

İçişleri Bakanlığının 2 Ekim 2020 tarihli genelgesi ile, pandemi gerekçe gösterilerek, Baro genel kurullarının 1 Aralık tarihine kadar erteleneceği duyurulmuştur. Aynı gün, Beyoğlu 1. İlçe Seçim Kurulu aynı gerekçe ile İstanbul Barosu genel kurulunun İPTALİ kararı vermiştir.

Baro genel kurullarını erteleme ve iptal kararları; avukatların örgütlenme, seçme ve seçilme haklarına müdahale olduğu kadar, Baroların ve avukatın bağımsızlığının yok edilerek; esasta savunma hakkının ve yürütmenin yargı eliyle denetlenmesinin ayakta kalan dayanaklarının da çökertilmesi girişimidir. Böylece kuvvetler ayrılığı ilkesinin tüm kırıntılarının yok edilerek, hukuk ile sınırlanmamış bir keyfilik rejiminin önündeki tüm engeller ortadan kaldırılmak istenmektedir.

“Yandaş barolara zaman kazandırılmak isteniyor”

Baro genel kurullarına müdahalenin amacı açıktır. Avukatların ve Baroların sözünün polis zoru ile engellendiği bir zeminde, çoklu Baroların kurulması ve Türkiye Barolar Birliğinde, avukatların nispi temsili ilkesini değiştiren yasa değişikliği yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi üzerinde baskı kurularak, Anayasaya aykırı yasanın tasdiki sağlanmıştır. Ancak, tüm iktidar olanaklarına, teşviklerine ve özellikle kamu avukatlarının baskıyla yönlendirilmesine rağmen, AVUKATLAR yandaş barolara rağbet etmemiştir. Yandaş barolara zaman kazandırılmak istenmektedir.

Siyasi partilerin, sendikaların kongrelerine, mitinglerine, metrobüs-metro yolculuklarına, okulların açılmasına, fabrikaların çalışmasına engel olmayan Covid 19 virüsünün sadece Baro genel kurullarında pandemi riski yarattığı iddiasının bilimsel bir izahı yoktur. Hıfzısıhha Meclisleri, halk sağlığıyla ilgisiz, siyasi iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda kararlar vermektedir. Kaldı ki, salgın tedbirlerine dair sadece kılavuz kararlar alma yetkisi olan bu kurulların, Anayasa ile kurulan Baroların organlarına müdahale etme, genel kurullarına ilişkin kanun hükmünü ortadan kaldırma veya değiştirme yetkisi yoktur.

“Kanuna aykırı genelgeye meşruiyet kazandırılamaz”

298 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve YSK’nin 2008 yılında verdiği bir ilke kararı uyarınca, İlçe Seçim Kurullarının, meslek kuruluşlarının genel kurullarına dair bir erteleme ve iptal yetkisi yoktur. İlçe Seçim Kurullarının tek yetkisi oylama işlemine nezaret etmekten ibarettir. İlçe Seçim Kurullarının görev ve yetki gasbı niteliğindeki Baro genel kurullarını iptale/ertelemeye dair kararları ile, İçişleri Bakanlığının kanuna aykırı genelgesine meşruiyet kazandırılması mümkün değildir.

Avukatlık Kanunu geçici 23. madde hükmü, Ekim ayının ilk haftası Baro genel kurullarının tamamlanmasını zorunlu kılmaktadır. Genelge, İl Hıfzısıhha Meclisi veya İlçe Seçim Kurullarının kanun hükmünü geçersiz kılma veya değiştirme gücü yoktur. Normlar hiyerarşisi ve kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği, bir yasa hükmünü sadece yasama meclisi değiştirebilir.

İstanbul Barosu, 12 Eylül askeri darbesinin karanlığına karşı hak ve özgürlükler, demokrasi ve hukuk devleti için mücadele geleneğine sahip, bugün için 47.000 üyesi olan bir barodur. Bugün de İstanbul Barosunun üyesi avukatlar, hukuk kurumları ve Baro seçim grupları olarak, bu onurlu geleneği sürdürmeye kararlıyız.

Bugün bizler, Anayasa ve yasaların rafa kaldırıldığı, hukuki güvenlik hakkı ve hukuk devleti ilkesinin ilga edildiği, kuralsızlığın kural haline getirildiği bir hukuksuzluğu tespit etmek için buradayız. Barolara, avukata ve savunmaya yönelik nereden ve kimden gelirse gelsin her türlü darbeci, hukuk ve yasa tanımaz müdahaleye karşı mücadeleye devam edeceğiz.

Tüm meslektaşlarımızı ve baro yönetimlerini, Baroların bağımsızlığına yönelik bu kanunsuz müdahaleye karşı ortak tutum almaya çağırıyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu