GüncelKadınMakaleler

MAKALE | 2016’dan 2020’e istismarcılara affın ısrarı istismarın teşvikidir!

"#ÇocukİstismarınınAffıOlmaz diyerek dört bir yandan isyanımızı yükseltiyoruz. İzin vermeyeceğiz, istismarın affını kabul etmeyeceğiz, haklarımıza ve kazanımlarımıza yönelik saldırılara karşı koyacağız. Bunu bugün 50’ye yakın ilde bir araya gelerek söylemiş olduk. Kadınların dayanışması ile bir kez daha istismarın affına izin vermeyeceğimizi ilan ettik"

Çocuk istismarcılarına af getirecek yasa tasarının Ocak ayında Meclis gündemine geleceğine dair basına yansıyan haberler üzerine kadın örgütleri harekete geçti ve Türkiye’nin dört bir yanında “Çocuk istismarının affı olmaz” dedi.

Çünkü “ikinci yargı paketi” adıyla yasalaştırılmak istenen kadınların haklarına ciddi saldırı içeren iki madde var.

Biri; nafaka hakkının sınırlandırılmasını içeren düzenleme… Kadın örgütleri geçtiğimiz aylarda İstanbul Sözleşmesi ile 6284’ün kaldırılması için değil uygulanması mücadele edecekleri ilan etmişti.

Kadınlar, “Kadın Cinayetlerin Acil Önle” kampanyası ile birlikte “Nafaka hakkına dokundurtmayacağız” şiarıyla bir dizi eylem yapmış ve nafaka hakkının gaspına karşı duracaklarını ilan etmişti.

İkincisi ise “Çocuk istismarına evlilik yoluyla affına” dair düzenlemedir.

AKP ne zaman kadın düşmanı bir düzenleme yapsa “erkekler mağdur oluyor” nidasıyla ve en kritik süreçlerde ya da seçim süreçlerinde erkeklere çeşitli vaatlerde bulunarak sırtını erkeklere yaslıyor ve erkeklere güç vereceğini ilan etmiş oluyor.  Aynı zamanda devlet-erkek-yargı iş birliğini pekiştiren kimi “düzenlemelerle” bir çeşit erkek dayanışması açığa çıkarılıyor.

Bu hem nafaka hakkının gasp edilmesi hem de istismarcılara af meselesinde aynen böyle olmuştur. Bu iki saldırı birbirine sıkı sıkıya bağlı saldırılardır. “Çocuk istismarına affı içeren düzenleme sadece kız çocukları için değil kadınların da tecavüzcülerle evlendirilmesini beraberinde getirecek ve nafaka hakkının gaspıyla kadınlar bu evliliklere mahkûm edilecektir.

Hatırlanacağı üzere, bu yargı paketiyle gündeme gelmiş olan ancak daha önce 2016’da AKP’li vekil Adalet Bakanı Bozdağ, erkeklerin mağdur olduklarını iddia ederek “Şimdi aileler evlilikleri gerçekleştiriyorlar, düğünler, dernekler yapıyorlar. Evlilikler oluyor, doğum hadisesi olunca da doktorlar bunları savcılıklara bildiriyor, koca hapse giriyor.

Anne kucağında bebekle dışarıda kalıyor. Bunlar tecavüzcü değil, cinsel istismar suçunu işlemiş kişiler değil. Yaşı küçükse tarafların geleneklerine göre böyle bir evlilik yapıp yapmadığına bakmıyor, doğrudan ceza veriyor. İçeride yaklaşık 3 bin civarında bu durumda vatandaşımız var. Geriye dönük bir kez uygulanacaktır, geleceğe dönük uygulanması söz konusu değildir” demişti. Bu “İstismara göz yumuyoruz, üstüne de içeriye “es kaza” girmiş olanlara da af çıkararak, istismarcıları korumaya alıyoruz” demektir.  İşte erkek-devlet-yargı birlikteliğindeki erkek adalet dayanışmasıdır bu.

Bu düzenleme çocuk ile cinsel istismarcının arasındaki yaş farkının 10’un üzerinde olmaması ve evlendirilmeleri durumunda verilen cezanın ertelenmesini (yani ceza verilmemesini) kapsıyor.

“Düzenleme” dedikleri istismarcıların affının ısrarı olan bu yasa taslağı hazırlanarak R.T Erdoğan’a sunuldu ve meclisin açılması ile gündeme gelecek. 2016’dan bu yana aralıklarla meclise getirilmek istenen ancak başta kadın örgütleri olmak üzere ciddi tepkiler ile geri çekilen yasa tasarısı yeniden ısıtılarak önümüze getirildi.

Devletin 3 bin mağdur erkeği 4 yılda 10 bin nasıl oldu?

AKP hükümeti bugün ısıtıp yeniden önümüze sürdüğü düzenlemeyi “Tecavüzcülere af değil, geriye dönük uygulanacak sadece” diye masumlaştırmaya çalışıyor.

Oysa 2016’dan 2019’a kendilerinin verdiği 3 bin “mağdur” kişi sayısı şimdi 10 bin “mağdur” olarak karşımıza çıktı. Rakamlar bile anlatıyor böyle bir affın çocuk yaşta evlilikleri ve istismarı nasıl da artırdığını. 2016 yılında bu düzenleme “3 bin ailenin mağduriyetlerinin giderilmesi” iddiasıyla gündeme getirilmişti.

4 yılda ne oldu da 7 bin kişi daha eklendi? Sorunun cevabı basit: Bu rakamın içinde yaş sınırı olmaksızın binlerce tecavüzcü de var aslında ve diğer taraftan nasılsa af gelecek düşüncesi ile bu evlilikler gerçekleşmeye devam ediyor, kamu soruşturmaları daha da yavaşlatılmış durumda, af beklentisiyle mahkemeler karar açıklamayı erteliyor…

“Mağduriyet giderme” adıyla “istismarın” teşviki

Oysa çok açık ki mağdur edilenler kız çocuklarıdır. Evlendirilen kız çocukları hızlıca koruma altına alınması gerekirken, yargılama sürecinde 15 yaşını doldurduktan sonra bir de resmi nikâh kıyılarak evlendiriliyor. 10 yıl sonra erkeğin cezası onanıp hapse girdiğinde kadın 25 yaşına gelmiş, çocuk doğurmuş ve çocuklarıyla tek başına kalmış oluyor. Yani sürekli dillendirilen mağduriyeti yaratan, cinsel istismarın cezalandırılması, faillerin hapiste olması değil; mevcut yasaların etkin ve hızlı bir şekilde uygulanmamasıdır.

İstismarcıyı, yardım edeni, tehdit edeni, bilip görmezden geleni affeden bu düzenleme “mağduriyet giderme” değil “istismarın” teşvikidir.

Kızlar çocuk yaşta evlendirilecek, istismarcılar bir şekilde affedilecek, bir gün şiddetten uzaklaşmak için boşanmaya kalktıklarında da “nafaka yok, kendi imkanlarınla geçin” denecek!

Ancak 2016’da “Tecavüzü meşrulaştıramazsınız”, 2018’de “İstismarı affettirmeyiz” diyerek bir araya gelen kadınlar olarak bunu daha önce iki defa engellemiştik şimdi yeniden #ÇocukİstismarınınAffıOlmaz diyerek dört bir yandan isyanımızı yükseltiyoruz.

İzin vermeyeceğiz, istismarın affını kabul etmeyeceğiz, haklarımıza ve kazanımlarımıza yönelik saldırılara karşı koyacağız. Bunu bugün 50’ye yakın ilde bir araya gelerek söylemiş olduk. Kadınların dayanışması ile bir kez daha istismarın affına izin vermeyeceğimizi ilan ettik.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu