GüncelMakaleler

GÜNCEL | “Erkekler yerini bilsin” bir isyanın hayat bulmasıydı

"Kadınlar yaşadıkları cinsiyetçi dile, kalıplara, uygulamalara karşı bu sözle isyan ettiler. Erkeklerin rahatsızlıklarının esas sebebi cinsiyetçiliğin bu denli açığa çıkması, bunun ise cinsiyetçiliği boşa düşürerek ve yaratıcı bir biçimde ifade edilmesi oldu"

Geçtiğimiz günlerde ilk olarak “Ruq” adlı bir Twitter kullanıcısının “Kocam isterse çalışabilir” tweetiyle başladı “ErkeklerYeriniBilsin” sözü ve  çok kısa sürede çok geniş bir kadın kitlesi tarafından sahiplenildi

Çok hızlı yayılan bu söz 2 gün boyunca TT oldu ve üzerinden çok fazla tartışma yürütüldü. “Off yeter”, “Tamam anladık geyik yapıyorsunuz ama suyu çıktı” vs. çıkışları elbette ki erkekler tarafından yapıldı.

Atılan ilk tweet belki bir parça gülmek içindi ancak sonucu “ErkeklerYeriniBilsin” sözünün oldukça geniş kadın kitleleri tarafından sahiplenilmesi oldu.  Kadınlar yaşadıkları cinsiyetçi dile, kalıplara, uygulamalara karşı bu sözle isyan ettiler.

Erkeklerin rahatsızlıklarının esas sebebi cinsiyetçiliğin bu denli açığa çıkması, bunun ise cinsiyetçiliği boşa düşürerek ve yaratıcı bir biçimde ifade edilmesi oldu.

Kimi tweetlere baktığımızda toplumsal cinsiyet kalıplarını mizah ile iyi bir şekilde ifşa ettiklerini görebiliyoruz: “Biz sizin sünnet olduğunuzu bilmek zorunda mıyız”, “En sevdiğim yemek babalı oğlanlı”, “Şişman erkekler tayt giymesin gözümüz kanıyor”, “Kocam isterse çalışabilir”, “Yemeğin salçalısı, erkeğin kalçalısı”.

Kimi kadınlar ise bu yöntemi tehlikeli buluyordu. Cinsiyetçiliğin altını boşaltalım derken erkeklik hallerini, erkek şiddetini ya da erkeklerin toplumsal konumunu besleyen rolleri sempatik veya sevimli gösterme tehlikesinin varlığına dikkat çekenler de oldu bu anlamda.

Elbette ki bu olası… Ancak söz ile birlikte tartışma o kadar yayıldı ki, meselenin politik kadın öznelerini aşarak sosyal medyada erkeklik sorgulamasına dönüşmesi bu tehlikeyi boşa düşürdü. Esasta odakta olan cinsiyetçiliğin gündemleşmesi başarıya ulaştı. Bundandır ki erkekler ve kimi erkek iktidar odakları rahatsız oldu.

Hatta KADEM “İnandığımız değerleri zedeleyecek boyuta ulaşmıştır. Kınıyoruz, reddediyoruz” diye açıklama yaptı.

Değerler otoritesi KADEM

KADEM kimin değeri, ahlakı olduğunu gayet iyi bilinen(!) değerler otoritesi olarak karşımızda dururken erkekliğin sorgulanmasından duyduğu rahatsızlıkla bir kez daha kendiniaçığa çıkardı. Ataerkinin yarattığı ve devletin uygulayageldiği bu değerler, bugün erkek egemenliğinin sonucu olarak yüzlerce kadının katledilmesine, milyonlarca kadının ise şiddet görmesine neden oluyor.

KADEM’in inandığı değerler, koronavirüs ile birlikte emek sömürüsünün katlanmasına sebep oluyor; kadınları ev, mutfak ve yatak odasına hapsediyor.

O değerler kadın mücadelesi yürütenlerin hedefe alınmasına seyirci oluyor.

KADEM kınadığı şey, on binlerce kadının erkeklik değerlerini, öğretilmiş rolleri, cinsiyetçi dili ve kalıpları teşhir etmesidir. Burada, erkek iktidarın bu türden “rahatsızlıklarını” kadınlar üzerinden ifade ederek kendini işin dışında tutmuş olması tekrar açığa çıktı. KADEM daha önce de akademide taciz nedeniyle gündemde olan Umut Özkırımlı hakkında, AKİT gibi yayınlarda “Fetöcü”, “Gezici” haberleri çıktıktan sonra açıklama yapmayı uygun bulmuştu.

Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, sosyal medya hesabından  KADEM için  oldukça isabetli bir şekilde “Gongo” (Gongo, Makbul Sivil Toplum anlamına geliyor) tanımlaması yaptı. AKP’nin Türkiye kadın hareketine alternatif olarak konumlandırdığı KADEM gerçekten tam makbul rolünü oynuyor.

Yeniden sözümüze gelirsek, azımsanmayacak bir sayıda erkekliğinden adeta intihar etmeye girişen erkekler de var! “Sevgili eşim şort giymeme müsaade etti, teşekkürler sevgili karıcığım” gibi tweetlerle sürece dahil olan erkekler adeta bir günah çıkarma seansına giriştiler.

Kadınların tweetlerinin odağından çıkmak için attıkları tweetlerle erkekler, ne denli meseleyi aştıklarını iddia etmeye çalışsalar da esas gerçek yaşamın her alanında karşımıza çıkıyor elbette.

Erkekler gölge etmesin başka ihsan istemez

Kadınlar bu söylemler, dil ve kalıplar sonucu şiddete, emek sömürüsüne ve katliamlara maruz bırakılıyor. Ancak arkasında kapı gibi erkek devlet olan erkekler suyunu çıkardığımızı ifade ettikleri tweetlerimizden kendi erkeklikleriyle bir parça yüzleşiyor olmaları ya da yaşamda barışık oldukları bu kalıpların teşhir ediliyor olması nedeniyle rahatsız oldular.

Erkekler samimiyetle kadınlarla dayanışmak istiyorlarsa, örneğin 8 Mart’a, 25 Kasımlarda ve bilumum kadın eylemine gelmek, erkekler yerini bilsin eyleminde kadınlarla tweet yarışına girmek yerine kendilerini sorgulamalılar…

Kadın gündemini erkekliklerini üretmek için değil, erkeklikleri ile yüzleşmek için takip etmeliler…

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu