Güncel

DENGE AZADÎ | SÖYLEŞİ “10 Yıl Sürse De Mücadelemizden Vazgeçmeyeceğiz!”

"Biz devam edeceğiz, kararlıyız. Biz “adalet yoktur, artık beklemeyin” sözlerine kapılmayacağız. Ümidimizi ve inancımızı kaybetmeden Türkiye’deki onurlu halk ile, STK’larla beraber adaleti getireceğiz. Adalet sağlandığı gün, adliye önünden kalkacağız. Ama 10 yıl sürse de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz"

Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın Urfa Adliyesi önünde 9 Mart 2021’de başlattığı Adalet Nöbeti 300. günü aşkın bir süredir devam ediyor.

Bu tarihte AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın seçim gezisi sırasında gerçekleşen saldırı, silahlı çatışmaya dönüşmüş, Yıldız’ın kardeşi Mehmet Şah Yıldız, esnaf Hacı Esvet Şenyaşar ile oğulları Adil ve Celal Şenyaşar yaşamını yitirmişti.

Soruşturmanın savcısı, dokuzuncu kez değiştirildi

Emine Şenyaşar hakkında AKP Milletvekili Yıldız’a hakaret ettiği iddiasıyla bir kısmı davaya dönüşen 12 soruşturma dosyası açıldı.

Şenyaşar ailesinin sokak nöbeti devam ederken hukuki dayanışma da her geçen gün büyüyor. Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı Adalet Nöbeti 200. gününde Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi’nin çağrısıyla bir araya gelen 200 avukat, Şenyaşar ailesinin nöbet eylemine destek verdi.

Yine 2 Ocak 2022 tarihinde Birleşik Mücadele Güçleri’nin “Yoksulluğa, sömürüye, işsizliğe karşı birleşirsek kazanırız” konulu foruma katılmak üzere önceki gün İstanbul’a gelen Ferit Şenyaşar, hukuki destek talebiyle İHD İstanbul Şubesi’ni ziyaret etti. Şenyaşar’ı, İHD ve Demokrasi İçin Birlik (DİB) üyeleri karşılayarak dayanışmanın sürdürüleceği ifade edilmişti.

Bizler de Şenyaşar ailesi adına Ferit Şenyaşar ile sürdürdükleri mücadeleye dair kısa bir söyleşi yaptık. Ferit Şenyaşar, sorularımıza yanıt verirken, zorlu günlerin ardından mücadelelerine Şanlıurfa Adliyesi önünde devam ettiklerini ve mücadelelerinin Türkiye sınırını aştığını ve adalet henüz sağlanmamış olsa da kamuoyunun sağlanması noktasında hedeflerine ulaştıklarını ancak adalet sağlanana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

 “Umutluyuz, kararlıyız!”

– Bir yıla yaklaşan bir mücadeleniz söz konusu, adliye önündeki nöbetinizi bize aktarabilir misiniz?

– Yaklaşık bir yıldır Adliye önündeyiz. Adliyede sürekli vatandaş, avukat, memurlar olsun sürekli bir “adalet yok, boşuna bekliyorsunuz” diyor. Ama biz kararlıyız, inançlıyız orada büyük bir katliam var ve bu katliam devletin hastanesinin içinde, yüzlerce kamu çalışanının gözü önünde yapılıyor. 1.5 yıl bir süre geçiyor, katliamı yapanlar teşhis edilmiş, kimlikleri belli ancak adliye içinde 9. dosya savcısı davaya bakıyor, bugüne kadar bir kişiyi alıp ifadesini almamıştır.

Adliyenin karşısında Şanlıurfa Barosu var, bu baroda bazen hukuk ve adalet konferansları veriliyor ama Türkiye’nin neresinde yaşıyorlar, bu katliam ortadayken ve biz adliye önündeyken… 1.5 yıldır herhangi bir yargılama yapılmamış. Bizim için hukuk devleti yasası ihlal edilmiştir, rafa kaldırılmıştır. Bu katliam Türkiye’nin her köşesinden duyulmaktadır.

– Sizce davada herhangi bir gelişme olmaması veya kimsenin yargılanmamasının nedeni nedir?

– Bunun nedeni talimatla çalışan bir yargı sistemi olmasıdır. Birçok yerde hukuksuzluk var ama Urfa’daki hukuksuzluğun hiçbir örneği yok, savcılar olayı çok iyi biliyor çünkü katliam yüzlerce tanığın önünde yapıldı. Urfa valisine, engelleme çabasına rağmen yapılmış. Hastane acil doktorlarının gözü önünde, annemin gözü önünde yapılmıştır. Ve bu kişiler teşhis edilmiş ama bunlar sıradan normal vatandaş değil, bu katliam organizeli yapılmıştır.

Katliamı yapanlar milletvekili Yıldız ve abisi Celal Yıldız kontrolünde yapılmıştır. Eğer bu katliamı yapanlarla ilgili bir yargılama yapılacaksa bunlara sahip çıkacak olan mevcut iktidar partisinin milletvekili Yıldız hala meclistedir, MYK üyesidir ve Cumhurbaşkanı gölgesi altındadır. Eğer savcı kendi iradesi ile bir kişiyi ifadeye çağırırsa bırak gözaltına alıp tutuklamayı sadece ifadeyi alsa bile o savcı en iyi ihtimalle oradan sürülecek, sürgün edilecek ya da FETÖ/PYD yapıştırması ile görevden alınacak.

Hiçbir savcı kendi iradesi ile cesaret edip bir şey yapamaz. Bizimle tek cümle konuşmadı. Bugüne kadar başsavcı ile görüşmek istedik ama bir yıldır Adliye önündeyiz, tüm görüşmelerimiz reddedildi. Dosya savcısı ile görüştüğümüz de 7. Dosya savcısı, kendisi; “hastanede katliam yapan 23 kişiyi ben tespit etmişim, başsavcı bana destek verirse ben yasal süreç başlatacağım” dedi. Ondan sonra o savcıyı ortalıktan kaybettirdiler.

 

“Adliyede adalet sağlanmasa da kamuoyu yaratmada hedefimize ulaştık!”

– Adalet Nöbetinize yeniden gelirsek… Nasıl gidiyor, epey biz ziyaretçiniz de var. Hem nöbete dair genel durumu özetlemenizi hem de yürüttüğünüz mücadeleye dair çağrınız varsa almak isteriz?

– İlk iki ay çok zorlu ve sıkıntılı günler geçirdik çünkü bizi Adliye’nin önünden kaldırmak için denemedikleri yol kalmadı. Emniyetin, güvenlik şubenin denemediği yol kalmadı. Gözaltına alındık, nezarete atıldık, annem hakkında 12 soruşturma açıldı. İlk dönem kısacası çok sıkıntılı bir süreç geçirdik. Darp da edildik, bir kez ben, bir kez annem hastanelik olduk.

Bu zorlu süreci atlattık. Şu anda adliye önündeyiz. Bu müdahaleler artık emniyet tarafından yapılmıyor. Bunun sebebi de artık kamuoyunun, onurlu kamuoyunun davayı sahiplenmesidir.

Bunun yanında bölge baroları olsun, farklı yerlerden barolar olsun, baro başkanları bizi arıyor. Hukuki desteklerini sunduklarını bize söylüyorlar. Bu sahiplenmeden dolayı şu an adliye önünde herhangi bir müdahale olmuyor. Mücadelemiz artık Türkiye sınırlarını aşmış durumda. Biz şu anda adliye içinde bir adalet sağlanmasa da kamuoyu noktasında hedefimize ulaşmışız. Önümüzdeki günlerde Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve yönetimi adliye önüne gelecek.

Biz devam edeceğiz, kararlıyız. Biz “adalet yoktur, artık beklemeyin” sözlerine kapılmayacağız. Ümidimizi ve inancımızı kaybetmeden Türkiye’deki onurlu halk ile, STK’larla beraber adaleti getireceğiz. Adalet sağlandığı gün, adliye önünden kalkacağız. Ama 10 yıl sürse de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu