EmekGüncel

RÖPORTAJ | “Direnişimiz Bitti Gibi Algılanmasın, Sürüyor!”

Sendikal düşmanlığa ve işten atmalara karşı devam eden direnişlerde sendika, direniş sonucu fabrikalara girdi. “Direniş devam ediyor” diyen Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanları Suat Karlıkaya ve Yunus Durdu ile konuştuk.

Pandemi döneminin başından itibaren, işçi ve emekçilerin var olan kısmi hakları bile eritilmeye başlandı ve “sözde” işten çıkarmanın yasak olduğu dönemde dahi patronlar, binlerce işçiyi Kod-29 saldırısıyla tazminatsız bir şekilde işten attı.

Süreç, işçi sınıfının hanesine daha fazla saldırıyı gösterirken, işçiler de bu saldırılara karşı çeşitli alanlarda direnişlere başladılar. Pandemi boyunca pek çok işyerinde, fabrikada direniş ve grevler başgösterdi. Bu direnişler beraberinde kazanım da getirdi.

Biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak devam eden işçi direnişlerinden Cargill ve Bel Karper ile söyleşi gerçekleştirdik. Sendikal düşmanlığa ve işten atmalara karşı devam eden direnişlerde sendika, direniş sonucu fabrikalara girdi. “Direniş devam ediyor” diyen Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanları Suat Karlıkaya ve Yunus Durdu ile konuştuk.

İlk olarak Cargill direnişine ilişkin Tek-Gıda İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya ile görüştük.

17 Nisan 2018’de sendikal örgütlenme yapan işçilerin işten atılmasıyla başlayan sürecin üzerinden1.280 gün geçti. Sekiz işçi, yağmur çamur dinlemeden kurdukları çadırda “İşimi geri istiyorum” diyerek direniş sürdürdü. Cargill Direnişi 1.280 gün devam etti ve bu direnişin sonucunda sendika fabrikada yetki belgesini aldı. Karlıkaya bunu bunun henüz bir kazanım olmadığını ve direnişin sürdüğünü vurgulayarak şunları ifade etti:

Direnişimiz bitmedi henüz. Bahsettiğiniz gibi 1.280 günlük direnişimizin ardından yetki belgesini aldık ve iyi niyet göstergesi olarak bir çadırımızı kaldırdık. Ancak bizim başından beri 1.280 gündür söylediğimiz gibi taleplerimiz belli, arkadaşlarımızın işe iade edilmesi. Arkadaşlarımız henüz işe iade edilmedi ve bu noktada direnişimiz sürüyor. Zaten sendika genel merkezimiz ve genel başkanımız da bu konuyla alakalı açıklamalarını kendi hesaplarına yaptılar. Sadece şunu söylüyoruz; biz direnişimizde önemli bir virajı dönmüş durumdayız. Yani insanlar direnişimiz bitti gibi algılamasın, direnişimiz sürüyor.”

Karlıkaya’ya “işten atılan işçilerin durumlarını ve işe dönmeleri için direnişin ne şekilde devam edeceğini” sorduğumuzda ise “Evet o konuyla ilgili görüşmeler devam ediyor, zaten ücretten önce bizim ilk talebimiz arkadaşlarımızın işbaşı yaptırılması” diyerek şu an direnmeye devam eden 8 Cargill işçisinin işe geri dönmesi için mücadele ettiklerini söyledi.

Tek-Gıda İş Sendikası’nın Cargill, AdkoTürk ve Bel Karper direniş ve grevleri de sürüyor. Bununla beraber birçok alanda işçi direnişleri devam ediyor. Karlıkaya’ya devam eden işçilerin direnişlerini ve bununla beraber pazar günü gerçekleştirilen işçi emekçi mitingine dair görüşlerini sorduk. “Gücümüz birliğimizden gelir” diyen Karlıkaya şunları söyledi:

Tek-Gıda İş Sendikasının Örgütlenme çalışmalarını tamamladığı Cargill, AdkoTürk ve Bel Karper fabrikalarının önünde görevlerimiz devam ediyor. Aynı zamanda 2018 yılından itibaren başlamış olan mücadelemiz var. Yani şu anda fabrikalarda işçiler de bir enerji birikimi var, insanların alım gücü düştükçe, geçinemedikçe muhakkak ki bir çare arıyorlar ve işçi sınıfı da şu an bu çarenin peşinde. Bu mücadelelerle aslında işçi sınıfına yol göstermeye çalışıyoruz, yani sendika olarak bunu öncülü olmaya çalışıyoruz. Yasal çerçevelerde işçilerin haklarına saygı duymasının, toplu sözleşme haklarının, anayasal haklarının verilmesi talebimiz var sendika olarak. Bunu da zaten alanlarda insanlar görüyorlar diğer örgütlü olduğumuz işyerlerinde de devam ediyor. İşçilerin biraraya geldiği bir işçi mitingi var. Bunun gibi mitinglerde kalabalık olmamız, birlikte olmamız lazım, ‘gücümüz birliğimizden gelir’ şiarıyla devam ettirmemiz gerek ve bununla birlikte bu ülkeyi yönetenlere, kanun koyuculara işçilerin hakları için birlik-beraberlik içerisinde olduğumuz mesajını vermek zorundayız.”

Karlıkaya son olarak şunları söyledi:

Direnişlerin isimleri önemli değil, her biri kendine ait bir direniştir. Ama bizim işçi sınıfının mücadelesini vermemiz gerekiyor, ona yol göstermemiz gerekiyor. Sınıfın şu anda küllenmiş olan dinamiklerini ateşlemek ve harlamak zorundayız. Bu ülkenin kurtuluşu, işçi sınıfının dirayetindedir, işçi sınıfının ayağa kalkmasındadır. Son olarak da işçi sınıfı ve emek dostların hep beraber hareket etmesi gerektiğini söylemek istiyorum.

 

“Örgütleniyoruz ve direnişimiz devam ediyor!”

Ardından Bel-Karper direnişinde devam eden süreci Yunus Durdu ile konuştuk. İki aylık bir direniş sürecinin ardından Bel-Karper’de kısmi bir kazanım elde edildi. Bel-Karper patronları, direnişin ardından TİS masasına oturmayı kabul etti ancak direniş sürüyor. Durdu devam eden direnişe dair şunları söyledi:

Bel-Karper’de yetkimizi altı yıl önce aldık. 2016 yılında burada sendikalaştık, Bel-Karper Bakanlığa itiraz ederek çoğunluk tespitini reddetti. Bunun hukuki süreci ise altı yıl sürdü. 1 Ocak 2021 tarihi itibari ile de Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini aldık Bel-Kaper’de. Ancak işveren bizim Toplu İş Sözleşmesi’ne hiçbir şekilde yanaşmayarak burada oturuma gelmedi, biz de normal yasal süreç devam ederken 17 Mayıs günü greve çıktık. Ve grevdeki arkadaşlarımızla beraber işçilerin % 70’i ile birlikte yaklaşık 160 günü aşkındır grevdeyiz. Burada önce atılan baş temsilcimiz vardı, onun akabinde atılan beş arkadaşımız daha oldu. Süreç 6 aydır devam ediyordu; şimdi ise Bakanlık nezdinde sayın genel başkanımız üst düzey yöneticiler arabulucu noktasında biraraya geldiler. Bel-Karper yönetimi sendikanın toplu iş sözleşme sürecini ve sendikayı tanıyacağını, bunlarla beraber aynı şekilde müzakereye devam edeceğini söyledi ve karşılıklı bir protokol imzalandı. Önümüzdeki süreçte bu protokol nezdinde toplu iş sözleşmemizi yapacağız ve arkadaşlarımız işlerine dönecekler.”

Durdu son olarak devam eden iş yeri direnişlerine, grevlere ve sendikal mücadeleye dair şunları ifade etti:

“Şunu söylemek istiyorum; İşçilerin hak gaspına karşı sendikamızın duruşu ortadadır. Biz her zaman duruşumuzu bozmadan mücadele etmeye çalışıyoruz. Burada kimin ne yapıp yapmadığından ziyade, bir işçi sendikasıyız ve öyle davranmaya çalışıyoruz. Bir tarafta örgütlenirken bir taraftan da grevlerimiz devam ediyor ve tabii ki işten atmalar da devam ediyor. Kartal’daki işçi mitingini de bu noktada olumlu görüyorum. Arkadaşlarımıza, buraya katkı veren herkese teşekkür ediyorum. İlginize teşekkür ediyorum.”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu