Mezopotamya Ovası’nda mısır hasadı başladı, ancak Tarım Mahsulleri Ofisi (TMO) henüz mısır alım fiyatını açıklamadı. Fiyatların açıklanmamasının yanı sıra döviz kurlarındaki yükselişle birlikte girdi maliyetleri artan çiftçiler, mazot, gübre, ilaç, tohum ve elektriğe gelen zamlarla birlikte tedirginlik yaşamaya başladı. Bir taraftan da hükümetin, mısır ithalatında gümrük vergisini kaldırması fiyatların düşmesine neden oldu. Mısır hasadı başlamasına rağmen yaşanan fiyat belirsizliğinden dolayı kimi çiftçiler hasadı tamamen durdururken, kimisi de ürünlerinin tarlada heba olmasından endişe duyarak, hasadı sürdürüyor.
TMO’nun fiyat açıklamaması
Çiftçilerin yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi, bölgede mısır hasadının başlamasıyla birlikte fiyatların bir anda düştüğünü dile getirdi. TMO’nun neden fiyat açıklamadığını anlamadıklarını ifade eden Erbeyi, “Devletin bir politikası mı bunu gerektirdi? Yoksa hesaplarına mı gelmedi. Bunu bilmiyoruz” dedi. TMO’nun fiyat açıklamaması bir yana bir de hükümetin hasat döneminin başlamasıyla birlikte ithalatın önünü açtığını ifade eden Erbeyi, “İthalatın yolunun açılması bize darbedir. Ülkenin ihtiyacı varsa alın ama bunu çiftçilerinizin tam mahsulünü biçeceği anda yapmayın. Çiftçinin malı tarlada kalmasın. Çiftçiyi tefecilerin eline bırakmayın. Bölgedeki çiftçinin hasadı bittikten sonra mısır ithal etmek gerekiyorsa edersiniz” diye konuştu. Erbeyi, her hasat döneminde benzer durumlarla karşılaştıklarını belirterek, buna son verilmesi çağrısında bulundu.
Döviz kuru
Kaderlerinin 3-5 tane fabrikanın elinde olduğuna dikkati çeken Erbeyi, “Milyonlarca dönüm arazinin ikinci mısır hasadı onların elindedir. Devlet buna niye müdahale etmiyor? Döviz yükseliyorsa, gübre ve mazot pahalanıyorsa, diğer girdi maliyetleri yükseliyorsa ve yılda elli defa elektriğe zam geliyorsa niye çiftçi bu fabrikaların eline bırakılıyor? Ne yapmak istiyorlar? Her defasında suçlusu çiftçi oluyor” diyerek sitemde bulundu.
İlaç, mazot, gübre ve tohum fiyatlarının dövize endeksli olduğuna dikkati çeken Erbeyi, ürettikleri mısırın ise dövize endeksli olmadığını söyledi. “Bugün 5 kilo mısır sattığımızda bir ton dap (dip gübresi) alabiliyoruz” diyen Erbeyi, “4 kilo mısır sattığımızda bir litre mazot alabiliyoruz. Çiftçiyi mağdur etmeyin. Çiftçi üretime devam etsin ve toprağında kalsın. Çiftçi köyünü tarlasını sürsün. Çiftçiyi bıktırmayın diyoruz” dedi.
Dicle Elektrik’e tepki
Geçtiğimiz günlerde Dicle Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Atalay’ın borcunu ödemeyen köylüye enerji vermeyeceklerini, bu nedenle ekim yapmaması gerektiği yönündeki açıklamasına da değinen Erbeyi, “Hükümetten bir ses bile çıkmadı. Sen kimsin ki çiftçiye ‘ekmeyin’ diyorsun. Hükümetin buna en azından ‘biz kabul etmiyoruz’ demesi lazımdı. Önüne gelen çiftçiye bir darbe vuruyor. Önüne gelen çiftçinin sırtına biniyor ve çiftçi sırtını doğrultamıyor” diye konuştu.
Doların yükseldiğini, girdi maliyetlerinin arttığını kaydeden Erbeyi, “Çiftçinin mısır fiyatı niye düşük tutuluyor, niye istikrarsızlık var” diye sordu. Mısır işleyen fabrikaların hasat döneminde yaşanan “yığılmayı” gerekçe yaparak fiyatları düşürdüğünü anımsatan Erbeyi, ürün tarlada durduğu zaman çiftçinin elinde kozu olduğunu, ancak hasat yapıldığı zaman kozun fabrikaların eline geçtiğini belirtti. Erbeyi, bu nedenle çiftçilere çağrı yaparak, mısırın nem oranının tarlada kuruması için hasadı bekletmelerini istedi.
