GüncelMakaleler

BİR GRANİT TAŞI: HASAN SAZ

O, örnek bir proletarya savaşçısı, sınıfına kendini adamış önder bir işçi aydını idi.

Not:Aşağıda yer alan anı, anlatı, söyleşi, şiir ve haber, Eylül 1993’te Güney isimli dergide, yiğit Partizan Hasan Saz’ın yaşamını yitirişinin 16. yılında yayımlanmıştır. Derginin söz konusu sayısında yer alan belgeleri orjinal haliyle Ocak ayı vesilesiyle paylaşıyoruz.

**

21 Eylül 1977’de işten evine gelirken bir trafik kazasında yitirdiğimiz Hasan Saz, yaşadığı kısa bir ömür içerisine çok değerli şeyler sığdırabilen bir devrimci idi. O’nu tanımak, onun ile birlikte olmak şanslı bir durumdu. Çünkü O, çok sayıda devrimci erdem ve inançları bağrında toplamış, kararlı-gözüpek-isyankar bir kişilikti.

Hasan saz bir bilgi hazinesiydi. O sürekli okuyan okuduğunu pratiğe geçiren ve başkalarına öğretendi. O, haytana kopuk soyut teorisyenlik asla yapmadı. Alçakgönüllü, herkesle anlaşabilen, bilgisini zekice kullanan bir önderdi. Hasan Saz, burjuva liberal hastalıklara karşı savaştı. O hiçbir hata ve zaaf ile uzlaşmazdı, acımasızca eleştirirdi. Kendi hatalarına karşıda aynı yöntemi izlerdi.

Herkesten öğrenmeye açık herkesin düşüncelerine açık bir yapısı vardı. Bu yüzden o kendisini her şey görmez böbürlenmezdi. Hasan, yaşayan bir devrimci mirastır. Onun yardımseverliği dostlarına sonsuz bağlılığı sınıf düşmanlarına duyduğu haklı ve bilinçli kini bir kaya gibi sağlam iradesi insanı büyülerdi. Sabırlı ve özverili bir yapısı vardı onun. Herşeyi yeri ve zamanına göre planlar hiçbir işini oluruna bırakmaz ve aksatmazdı. Hiçbir sözünü tutmamazlık olamazdı onda.

Hasan bir kez açıldı mı bilgin ve olgun bir tarzda herkesi karşısına oturtur dinletirdi. O boş boğazlığı, gereksiz şeyleri konuşmayı sevmezdi. İnsanları günlük sorunlarından çekip çıkarıyor, siyasal sosyal sorunlarına çekiyordu. Bir kere dürüst ve tutarlı birisini yakaladı mı onu kazanmadan ikna etmeden rahatlayamazdı.

O, örnek bir proletarya savaşçısı, sınıfına kendini adamış önder bir işçi aydını idi. Etrafına güven aşılamış, sınıfından ve sosyalizm davasında sorumluluk üstlenmiş çelik inançlı bir militandı. Onun kendi özgücüne ve sınıfına ve davasına sonsuz bir bağlı vardı.

O, zorluklara baş eğmez ser verip sır vermemeyi kendine bayrak edinip arkadaşlarını öyle eğiten ve yetiştiren bir önderdi.

Ölümünden 16 yıl sonra devrimci ahlak ve değerlerin bir örneği olan Hasan Saz’ı devrimci bir saygıyla anıyoruz. Onun devrimci anısından öğreniyor, O’nu yaşatmak için bu yazıyı bugün kaleme aldık.

Şimdi aşağıda Hasan’ın eşi ile yaptığımız ropörtajı yayınlıyoruz.

Hasan Saz Üzerine eşiyle röpörtaj:

-Bize kısaca Hasanı anlatır mısınız?

-Hasan 1 Ocak 1940’da Maraş’ın Tanır köyünde doğdu. Yoksul bir aile çocuğuydu. Toprakları kendilerine yetmediğinden küçük yaşta ağaç kesme işinde oduncuların yanında çalışmaya başladı. Hiç okula gitmedi bu yüzden okumayı esasında askerde öğrendi ve geliştirdi.

-Buraya kadar köyündeki sosyal yapısı ne idi?

-Odun kestiriciler köylüyü önceden kendilerine borçlandırıp onları böylece sene boyunca beş paraya çalıştırırlardı. Hasan bu aşırı sömürü ve baskı ortamına sürekli karşı koyup bunun kötü olduğunu etrafına söylerdi. Ama o dönemde başka bir çıkış yolu bulamayıp derin derin düşünürdü.

-Askerden sonra ne yaptı, yine aynı işte mi çalıştı?

-Askerden sonra odunculuğun yanı sıra yine bir köy zengini olan babamın yanında kireç ocaklarında çalıştı. Burada da sık sık haksızlığa karşı çıkıyordu. 1969’da İş ve İşçi Bulma Kurumu vasıtasıyla Almanya’ya gitti. İlk önce Duisburg şehrine doğrudan gelmiş üç yıl burada bekar işçilerin kaldığı yurtta kalmış.

-Devrimci olmadan önce Hasan’ın durumu ne idi? Geleceğe yaklaşımı, insanları ve toplumsal olayları yorumlayışı nasıldı?

-Hasan siyasi olarak geri de olsa her zaman baskı ve sömürüye karşı çıkar haksızlığa karşı direnirdi. Bu durumun böyle gitmeyip bir yıkılması gerektiğini hep köylülere anlatırdı. Köylüler onu çok sever ve dinlerlerdi. O herkesle tez kaynaşır sohbet eder onlara yol gösterirdi. Özelliklede kadınlara ve çocuklara özel bir ilgi gösterirdi. Ben bu durumu feodal bir şekilde yorumladığımda bana kadınlar daha çok ezildikleri için onlarla ilgilendiğini söyler ben ikna ederdi.

-Okumayı esas olarak askerde öğrendiğine göre nasıl bilgili olabiliyordu?

– O, okumayı bilmeden önce de herkesle çok konuşur radyoyu dinler ve düşünerek fikir üretirdi. Askerden sonra ise yarım yamalak okumasıyla sürekli okur öğrendiğini de hemen etrafına aktarıp onlarla tartışırdı.

– Almanya’daki siyasi çalışmalarını da anlatır mısın?

-Almanya’da yalnız kaldığı üç yıl boyunca Hasan kendisini oldukça okuyup geliştirmişti. 197’de Türkiye’ye geldiğinde köyde bir kültür derneği kurdu ve gençleri etrafında toplayıp baskı ve sömürüye karşı onların örgütlenmesini teşfik etti. 1972’de beni ve çocukları yanına aldı. Aynı yıl Duisburg’ta ilk işçi derneğini  o kurdu. Derneğin her türlü önderliğini ölene kadar Hasan yaptı.

1973’ün sonunda İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini öğrendiğinde hemen o düşünceler etrafında kenetlendi ve mücadele etti. O tarihten itibaren yurtdışında çıkan Gerçek gazetesini Duisburg’ta ve çevresine dağıttı yazı ve haberler gönderdi.

1976’da ATİF’in kuruluşuna aktif olarak katıldı. Mücadele gazetesinin dağıtımı ve çıkışına destek verdi. O tarihten sonra siyasal sorunla daha da ağırlık verdi. Üç dünya ve iki süper güç teorilerine ilk tavır alanlardan biri Hasandır.

AEP’in revizyonist düşüncelerinden dolayı ilk önce eleştirenlerden biridir O.

-Hasan kendisinde çok devrimci özellikler birleştiren biri idi, onu kısa cümlelerle anlatmak çok zordur buna rağmen bazı özelliklerini kısaca anlatır mısınız?

-Evet o bir örnek devrimci idi. Onu kısaca tam anlatamayız. İlk önce okuyan inceleyen ve başkalarına da bunu dinleten biri idi. Kültür ve sanata da yine aynı istek ile yaklaşır, onu inceler, eleştiri ve öneriler getirirdi. Başkalarını sürekli teşfik eder yalnız başına iş yapmazdı. Herkese moral ve güven verirdi. Alçak gönüllü ve uyumlu bir yapısı vardı. Bütün işlerini gönüllü ve severek yapardı.

– Daha başka özellikleri ve yapısı var mıydı?

-Evet onun oturuşu, sigara içişi ile tartışmaya girmesi bile kendine hastı. Ben ev almak istiyordum,  O, “ bunları bırak biz bir evle kurtulamayız, ben tüm ezilenlerin kurtuluşu için çalışıyorum. Egoist olup yalnızca kendimizi düşünmeyelim” derdi.

Kısaca o, kendini devrime adamıştı. O her yönüyle hepimizi ikna edip saygı kazanmıştı. Etrafında olan herkesi bu arada beni de tamamen etkilemişti. Ama o çocuklarına gereken önemi vermeye hiçbir zaman fırsat bulamadı burası hepimizi üzüyor.

-Söyleşimiz için teşekkür ederiz. Hasan’ın devrimci geleneğini birlikte sürdürme dileğiyle!

-Ben teşekkür ederi ve başarılar dilerim

Temmuz 1993

**

İsimsiz Bir Kahraman

Binlerce gurbetçiden biriydi Hasan

Ekmek kavgasına sürdü onu ezen

Süründürende göç ettirende düzen

Alçak gönüllü inatçı kardelen

Sıradan nefer isimsiz bir kahraman

*

Kırklarda doğunca gülmüştü doğa

Asidir diye kovdu patron ağa

Gömülecek servetleri ile orta çağa

Davası filizlenip saçılınca toprağa

Sıradan nefer isimsiz bir kahraman

*

Altmış sekizlerinde gurbeti aldı beline

Düştü yaşamın hasretlik yoluna

Önce Maraş-İstanbul sonra Avrupa

Yollandı isyan ederek köle haline

Sıradan nefer isimsiz kahraman

Eylül 1978

**

Hasan Saz Arkadaşımızı Kaybettik!

Hasan Saz arkadaşımızı 22 Eylül 1977 günü işten eve giderken geçirdiği bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı.

Hasan Saz, Maraşlı yoksul bir ailenin çocuğu idi. Genç yaşta komprador patron ağa düzeninin gerçek yünü tanımış devrimci mücadeleye katılmıştı. Batı Almanya’da Dusiburg kentinde işçi olarak çalışıyordu.

Örgütlenmenin, örgütlü mücadelenin önemini kavramış alçak gönüllü, ciddi, araştırıcı, aldığı işi yapan, insiyatifli sahibi, çalışkan örnek bir devrimci idi. Hasan Saz Duisburg İşçi Derneğinin en faal üyelerindendi.

Örgütümüz ATİF’in kurulmasında aktif olarak çalışmıştı. ATİF’in tüm eylemlerinde en ön saflarda katılmıştı. Ölümüyle ardında doldurulması zor bir boşluk bıraktı.

Hepimiz Hasan Saz arkadaşımızı saygıyla anıyoruz. O, emperyalizme, komprador kapitalizme, feodalizme karşı mücadele ediyordu. Mücadelesi mücadelemizdir.

Anısı mücadelemizde yaşayacaktır

1977 Ekim sayısında çıkan Mücadele Gazetesi

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu