31 Kuzey ve Doğu Suriyeli örgüt tarafından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderilen mektupta, Türk devletinin Suriye topraklarını işgal ve terörü bu topraklarda yeniden canlandırma planlarına dikkat çekilerek, BM’nin bu oyunlara gelmemesini ve buna karşı tutum alması çağrısında bulunuldu.
Siyasi örgüt ve partilerin BM sekreterine gönderdiği mektubun detaylarında şu ifadeler yer aldı.
“BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Türk ordusunun Girê Spî ve Serêkaniyê bölgeleri başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye geneline tek taraflı saldırı kararı alması ya da ABD ile Türkiye arasında ‘güvenli bölge’ye ilişkin anlaşmanın ardından Türk devleti bölge halkına yönelik savaş suçları işlemiş, insanlık dışı uygulamalarda bulunmuştur. Kürt kadın siyaset Hevrîn Xelef katledilmiş, beyaz fosfor gibi yasaklı silahlar kullanılmış, sağlık ekipleri katledilmiş ve esir alınmıştır. Uluslararası Af Örgütü 18 Ekim’de konuya ilişkin bir rapor hazırlamış ve açık bir şekilde Türkiye’nin bu suçlardaki sorumluluğundan bahsetmiştir.
Bu da Türkiye’nin doğrudan amacının bölgeyi işgal etmek olduğu, 300 binden fazla sivilin yerlerinden ettirilmesi, bölgedeki kent ve beldelere teröristleri yerleştirerek demografiyi değiştirmesi ve teröristler için güvenli bölge oluşturma çabaları bölgesel ve uluslararası güvenlik üzerinde tehlike yaratmaktadır.
Siyasi güçler ve partiler olarak uluslararası topluma, Türkiye’nin tek taraflı planlarını meşrulaştırmasına, Kuzey ve Doğu Suriye topraklarını işgal etmesine ve söz konusu demografiyi değiştirme ve sivilleri hedef alan planlara BM’nin de dahil edilmesine izin verilmemesi çağrısında bulunuyoruz.
Şunun iyi bilinmesini isteriz; Türkiye’deki Suriye vatandaşlarını karşıladık ve ülkelerine geri dönmeleri için çağrılarda bulunduk. Türkiye’nin göçmenler konusundaki fırsatçılığını reddediyor; bununla birlikte gerekli görülmesi halinde oluşturulacak güvenli bölgenin BM denetiminde olmasını ve Türkiye’nin katılmaması gerektiğini belirtiyoruz. Çünkü Türk devleti işgalci ve radikal-terörist grupları desteklemektedir.
Son olarak acil bir şekilde Türkiye’nin işlediği suçların önüne geçilmesi çağrısında bulunuyoruz. Türk ordusu ve Türkiye’ye bağlı cihatçı gruplar sivil halka ait evlere yerleşmiş dolayısıyla halk evlerine geri dönememektedir. Tıpkı demografik yapısı yüzde 75 oranında değiştirilen ve en temel insan hakları ihlal Efrin’de olduğu gibi işgal edilen bölgelerin hepsinde sivillere yönelik ihlaller söz konusudur.” (Kaynak: ANHA)
