Güncel

Kırıklar Hapishanesi’nde üç tutsak daha açlık grevine başladı

Kırıklar Hapishanesi'nde baskı, kötü muamele ve hak ihlallerine karşı 8 tutsağın başlattığı açlık grevi eylemine 3 tutsak daha katılırken, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.

İzmir Buca Kırıklar 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde baskı ve kötü muameleye karşı 28 Kasım’da başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine 3 tutuklunun daha katıldığı belirtildi. Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (EGE TUHAYDER) 23 Aralık’ta gönderilen mektupla kamuoyuna duyurulan eylem, 30’uncu gününde devam ederken, yeni katılımların olduğu öğrenildi.  EGE TUHAYDER, eyleme katılan 3 tutuklunun Mahir Çakır, Şaban Sıdal ve İbrahim Tikan olduğu bilgisini paylaştı. 3 tutuklunun dahil olmasıyla birlikte Kırıklar Hapishanesi’nde sürdürülen açlık grevi eylemine girenlerin sayısı 11 oldu.

Eylemdeki tutsaklar

Daha önce açlık grevi eylemini başlatan tutukluların isimleri ise  şu şekilde: Sinan Durmaz, Onur Yılmaz, Abdullah Günay, Sabah Dayan, Ozan Alpkaya, Halis Dağhan, Sertaç Kılıçarsalan ve Kenan Yıldızbakan.” Açlık grevi eylemini sürdüren tutuklular, yaşadıkları sorunları şöyle sıraladı: ”

* Bu hapishane açıldığı 20 yıldan beri siyasi tutsaklar toplu olarak A Blok’ta tutulmaktaydı. Müdür gelir gelmez tüm arkadaşlarımızı zorla üç bloğa her birini cezaevinin bir ucuna dağıtarak, tecrit ve izolasyona aldı. Arkadaşlarımızdan haber alamadığımızdan başlarına ne getirildiğini bilmiyoruz.

* Arkadaşlarımızın bulunduğu bazı havalandırmalar, gökyüzünü göremeyecek biçimde iki katlı tel örgülerle kapatılmış bulunmaktadır. Güneş ışıklarından yararlanamıyorlar, temiz hava alıp, nefes alamamaktadırlar.

*  Havalandırmalarımız, sosyal alanlarımız; güvenlikte ve F tipi sistemi yeri olmayan kameralarla 24 saat kontrol edilmek istenmektedir. Bunun hukuki bir dayanağı da yoktur. Bizim mahrem alanlarımızı gözetleyen bu kameraların önünü kapattığımızda ise, odalarımız basılmakta, sayısız disiplin cezaları verilmektedir.

* Arkadaşlarımızın talepleri olmamasına rağmen gardiyan ordusu ve kameralarla zorla odalarımız değiştirilmekte eşyalarımızı dahi toparlamamıza izin verilmemektedir. Bizler bunun sonucunda DAİŞ, FETÖ ve çetelerin olduğu koridorlara dağıtılarak, provokasyon zemini hazırlanmaktadır. Arkadaşlarımıza küfür, hakaret edilmektedir.

* Personeller bilinçli bir biçimde bize karşı kışkırtmaktadır.

* Yıllardır kantinden alıp kullandığımız eşyalarımıza el konulmakta tek tip bir yaşam dayatılmaktadır.

* Kurum müdürü ağırlaştırılmış müebbet arkadaşlarımıza özel politika uygulamaktadır. Yıllardır kullandıkları tüm hakları ellerinden alınmış. Havalandırmaya çıkma sürelerini kısıtlamış. 8 yıldır yararlandıkları spor ve sosyal faaliyetleri yasaklanmıştır. Havalandırmaya çıkma süre ve zamanları keyfi bir biçimde düzenlemekte, talepleri göz önünde bulundurmamaktadır. Bunu altında daha çok nasıl mağdur edip,  eziyet çektiririm anlayışı yatmaktadır.

* Günlük su ihtiyacımız 100 litre ile sınırlandırılmış bulunmaktadır. Ayrıca haftada üç defada belli saatlerde 10 litre sıcak su verilmektedir. Günlük olarak susuz kalıyoruz, sularımız otomatikmen kesildiğinden hiçbir ihtiyacımızı gideremiyoruz, temizlik yapamıyoruz. Bu yöntemle de sağlığımız tehlikeye düşürülmektedir. Bu eziyet ve işkence değil de nedir?

* Son üç ayda neredeyse onlarca disiplin cezası verilmiş bulunmaktadır. Her itirazımıza ve tepkimize boy boy soruşturmalarla karşılık verilmektedir. Şuanda yılları bulan ziyaret, sosyal faaliyet, iletişim ve hücre cezaları verilmiş bulunmaktadır.

* Dolaysıyla yaşananlar kabul edilebilirlik sınırını aşmıştır. Listesini daha da uzatabileceğimiz bu sorunlara karşı sesiz kalmamız mümkün değildir. Sorunlar sonlandırıncaya kadar bedenimizi ölüme yatırıyoruz. Kamuoyuna çağrımız sesimiz duyulmasıdır.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu