Aralarında Yeni Demokrat Gençlik’in de (YDG) bulunduğu Gençlik Örgütleri, 12 Eylül Askeri Faşist Cuntası (AFC) ürünü olan YÖK’ü kuruluşunun 40. yılında protesto etti.
“Saray ve kuklası YÖK’e karşı demokratik üniversite!” yazılı pankartın açıldığı eylemde; “Saraya değil öğrenciye bütçe”, “YÖK’ü yıkacağız, yerine yurt yapacağız”, “Özerk-demokratik üniversiteler için Saray ve YÖK yıkılacak”, “Berke ve Perit’e özgürlük”, “Savaşa değil eğitime bütçe”, Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Polis defol üniversiteler bizimdir”, “Eşit parasız ana dilde eğitim istiyoruz” yazılı dövizler taşındı.
Darbe ürünü olan YÖK’ün kuruluş tarihinde sokaklarda, birlikte mücadeleyi büyüteceklerinin altını çizen Gençlik Örgütleri, YÖK’ü kaldıracaklarını, polisi göndereceklerini ve üniversiteleri özgürleştireceklerini vurguladı.
Okunan basın metninde, öznesi oldukları üniversitelerde, kampüslerde özgür dolaşamadıkları, fikirlerini beyan edemedikleri bir alan yaratmaya çalışan, önce YÖK sonra da kayyumlar ile kısıtlayan iktidara seslenildi ve şöyle denildi: “Üniversiteleri ve üniversitelileri kıskaca almaya çalışanlara karşı mücadeleyi ‘Kayyum rektör istemiyoruz’ şiarı ile Boğaziçi Direnişi’ni ile büyüten, gözaltı, tutuklamalarla gençliği yıldırabileceğini sananlar yanılıyor. Bizler bugün de ‘Kayyumlar gidecek, biz kalacağız!’ demeye devam ediyor ve tutuklu arkadaşlarımız Berke ve Perit’e özgürlük talebimizi buradan da yükseltiyoruz!”
YÖK, YÖK’e biat eden kayyum rektörler ve onlara bağlı olan Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS) birimlerinin üniversitelerde keyfi biçimde kulüpleri kapattığını, LGBTİ+fobiyi besleyerek kendi tasvir ettikleri “makbul öğrenci” kimliğini yaratarak; kimliklerin, yönelimlerin görmezden gelindiğinin altı çizilen açıklamada, “Boğaziçi’nin bir önceki kayyum rektör olan Melih Bulu, BULGBTI+ kulübünü kapatarak YÖK’ün ve saray maşası kayyum rektörlerin politikasını gözler önüne serdi. Bizler, fikirlerimizi, yönelimlerimizi ve kimliklerimizi dahi yok sayanların bir kukladan ibaret olduğunu biliyoruz” denildi.
Pandemi sürecinde YÖK ve Saray’ın öğrencilere verdiği “önemin” gözler önüne serildiği hatırlatılan açıklamada, kurulduğu günden bu güne özgürlüğün ve eğitimin düşmanı olan her alanda iktidarlara ve sermayeye maşa olan YÖK’ün Gençlik Örgütleri tarafından tanınmadığının altı çizildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bizler, bizi niteliksiz ve materyalsiz online eğitime mecbur bırakanların, üniversitelerimize kayyum rektör atayanların, kulüplerimizi kapatan kayyumların, üniversitelerimizi sermayeye peşkeş çekenlerin Saray ve kuklası YÖK olduğunu biliyor ve sermayenin kölesi olan YÖK’ü tanımadığımızı bu yıl da yineliyoruz. Nükhet, Necdet. Melih, Naci, Verşan isimler hiç fark etmeksizin YÖK’ün ve iktidarın kuklası tüm kayyumlar ve darbe ürünü olan YÖK gidecek! Üniversiteler bizimle özgürleşecek.”
Eylem, “Ferman Saray’ın üniversiteler bizimdir” sloganıyla sona erdi.
