GüncelLGBTİ+

İzmir’de 20 Kasım eylemi: Susma haykır, translar vardır!

20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü'ne ilişkin Alsancak'ta eylem gerçekleştirildi

20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’ne ilişkin İzmir Alsancak’taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde basın açıklaması yapıldı. Aralarında YDG’li Kadınlar ve Yeni Demokrat Kadın’ın (YDK) da bulunduğu 20 Kasım Komitesi’nin çağrısıyla yapılan eylemde, “Nefrete inat yaşasın hayat” yazılı pankart açıldı; “Trans cinayetleri politiktir”, “LGBTİ+ çocuklar vardır” yazılı dövizler taşındı.

Basın metnini Deniz Ağaç ve Asya Gökalp okudu. LGBTİ+fobi ve devlet  tarafından sistematik bir biçimde üretilen nefret söylemlerine karşı talep ve mücadeleyi yükseltmek için bir araya geldiklerini söyleyen Deniz Ağaç, “Pandeminin hayatımıza girmesi ve biz LGBTİ+’ların özel alanlara çekilmek zorunda kalmasıyla birlikte devlet bilinçli bir şekilde LGBTİ+’lar üzerindeki şiddetini arttırmıştır. İktidar tedbir adı altındaki uygulamaları ve söylemleri ile LGBTİ+’ları  ayrımcılık, yaftalama  ve şiddete maruz bırakmış mevcut eşitsizlikleri derinleştirmiştir” dedi.

8 yılda 43 trans kadın katledildi

Pandeminin başında Diyanet’in hastalığın başlıca nedenini LGBTİ+’lar olarak gösterdiğini, Cumhurbaşkanı ve İçişleri bakanı Süleyman Soylu’nun, “bizim kültürümüzde böyle şeylere yer yok” gibi söylemlerle var oluşlarını reddettiğini ve bir hastalık olarak gösterdiklerini hatırlatan Ağaç, “Boğaziçi Üniversitesi direnişi ve üniversite direnişlerinde ilk kapatılan LGBTİ+ toplulukları ve gökkuşağı bayrağının yasaklanması bizlere gösterdi ki iktidar LGBTİ+’ların temel eğitim hakkını görmezden gelmekte ve LGBTİ+’ları toplumun dışında konumlandırmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaları ile birlikte iktidar tarafından LGBTİ+ olmak kriminalize edilmiş ve mahkemelerde LGBTİ+’lar terör örgütü üyesi gibi söylemlere ve suçlamalara maruz bırakılmıştır” ifadelerini kullandı.

Asya Gökalp de zaten kötü durumda olan hapishanelerin şartlarının daha da kötüleştiğini ve LGBTİ+ tutsaklar üzerindeki tecridin daha da arttığına vurguladı. Trans tutsakların daha da yoksullaştığını kaydeden Gökalp, “Bu durum dışarıdaki LGBTİ+’lar bakımından da aynı  şekilde gelişmiş ve derinleşen yoksulluk ile birlikte bir çok LGBTİ+ çoklu kimlikleri yüzünden cinsel-ticari sömürüye maruz bırakılmıştır.  Türkiye’de yalnızca 2008-2016 yılları arasında ülkemizde 43 trans kadın nefret suçuna maruz kalıp, katledilmiştir. İktidar ve erkek yargı bu cinayetlere faiili meçhul diyerek kapatmıştır” diye konuştu.

“Öldüren nefrete karşı yeni bir yaşamı öreceğimizi bir kez daha haykırıyoruz”

Gökalp, şöyle devam etti: “Bizler faillerimizi tanıyoruz; faillerimiz kimliklerimizi, var oluşlarımızı kriminalize eden iktidardır. Faillerimiz her eylemimizde, basın açıklamamızda bizleri abluka altına alarak susturacağını sanan polis ve ona emir verenlerdir. Faillerimiz tüm yaygı iletişim araçları ile LGBTİ+fobik dili üretenlerdir. Buradan nefretinize boyun eğmediğimizi, LGBTİ+’ların var oluşlarını yaşamak için kimsenin onayına ihtiyaç duymadığını bir kez daha yineliyoruz.

Taleplerimiz temel haklarımız ve insanca bir yaşamdır. Bugün Esat’ı, Eryaman’ı, Bayram Sokağı, Hande Buse Şeker’i, Eylül Cansın’ı, Hande Kader’i unutmadığımızı, onları  öldüren nefrete karşı yeni bir yaşamı öreceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Vardık, varız ve var olmaya devam edeceğiz!”

Eylem, “Nefrete inat yaşasın hayat”, “Susma haykır, translar vardır” sloganları ve alkışlarla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu