GençlikMakaleler

Ülkede yükselen faşizm ve ODTÜ

ODTÜ öğrencilerinin tutuklanması birçok şeyi göstermektedir. Yeni sistemde Türkiye artık OHAL durumunu kanunlaştırmış, artık kanun hükmünde kararnameler OHAL koşullarında değil ülke yönetim biçimi haline gelmiştir. Resmileşen faşizm koşulları ülkedeki birçok kişi için tehdit oluşturmaktadır.

24 Haziran seçimlerinin ardından devlet içersindeki örgütlenmesini merkezileştirilen AKP hükümeti, muhalif kesime saldırmaya devam ediyor. Uzun zamandır yönetememe krizinin ardından MHP’yi de arkasına alarak erken seçime giden AKP, erken seçimden sonra devlet içerisindeki konumu da değiştikten sonra ülkeyi evinin bahçesi haline getirdi. Kendine muhalif olan ve ileride muhalefet edebilecek her dinamiğe saldırmaya başladı. Rektör atamalarının değişiminden tutalım da, devlet tiyatrolarının direkt cumhurbaşkanlığına bağlanması yaşanan kontrolün tek ve merkezi olmasına yönelik verilebilecek örneklerden yalnızca biri.

Üniversiteler ve genç kesim yarı aydın olarak, ülkede yaşanan ve dünyada devam eden olayları yorumlayabilen, sorgulayabilen bir yerde duruyor. Yaşamak istedikleri koşullar ile yaşamaya zorlandıkları koşullar arasında bir çelişki olacağından muhalif kimliğe bürünmek, bu kesimler açısından bir nevi zorunluluk haline geliyor. Bakınız ODTÜ…

Tarihi açısından devrimci-demokrasi mücadelesinin öznesi olan, Ankara’nın en önemli üniversitelerinden biri haline gelen ODTÜ, eğitim düzeyi bakımından oldukça bilimsel bir hale gelmesi açısından gençlik mücadelesinin önemli merkezlerinden biri olmuştur.

 

4 ODTÜ öğrencileri tutuklandı

ODTÜ’de uzun bir zamandır mezuniyet dönemi boyunca taşıdıkları pankartla kendilerini ifade eden öğrenciler, bu yıl da aynı geleneği sürdürdü. ODTÜ’de 6 Temmuz’da gerçekleşen diploma töreninde “Tayyipler Alemi” karikatürünü pankart olarak taşıyan öğrenciler 7 Temmuz günü “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret” suçlamasıyla gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan dört ODTÜ’lü tutuklanırken, gözaltına alınan baskı evi çalışanı ise serbest bırakıldı.

ODTÜ öğrencilerine yapılan bu saldırı göstermiş oldu ki daha da merkezileşen hükümet kendine muhalif olan her kesime bu denli bir saldırıda bulunacaktır. Üniversiteler devrimci mücadele için her zaman önemli bir yer tutmuştur. Üniversite öğrencilerin yapıları sınıfsal mücadele için önemli bir mevzidir.

Açıktır ki AKP hükümeti kontrol mekanizmasını tamamını elinde bulundurmak ve ülkede var olan bireylerin düşünsel ve kültürel olarak tek tip olmasını sağlamak amacıyla bu baskılarını sistematikleştirip her kesime yönlendirecektir.

Ekonomik girişim sadece parasal olarak değil kültürel olarak nüfus etmektedir.

ODTÜ öğrencilerinin tutuklanması birçok şeyi göstermektedir. Yeni sistemde Türkiye artık OHAL durumunu kanunlaştırmış, artık kanun hükmünde kararnameler OHAL koşullarında değil ülke yönetim biçimi haline gelmiştir. Resmileşen faşizm koşulları ülkedeki birçok kişi için tehdit oluşturmaktadır. Seçim sonrasında sağlandığı düşünülen siyasal istikrarın yeterli olmadığı dolar kurunun tekrar yükselişiyle kendini gösterdi. Enflasyon, işsizlik, yoksulluk, cari açık, dış borç sorunu gibi her biri birer yapısal soruna işaret eden sorunlar çok daha net bir biçimde kendini dayatacak.

Ekonomik buhran ve yükselen faşizm koşulları hükümetin otoriterlik yanının giderek daha fazla ön plana çıkacağı ve ekonomik hasarın faturasının her zaman olduğu gibi emekçilerin sırtına yükleneceğini gösteriyor.

(Bir Özgür Gelecek okuru)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu