İstanbul: Bugün Fırtına İnisiyatifi’nin çağrısıyla bir araya gelen binlerce çevreci ve doğa savunucuları Taksim Tünel’den başlayarak Galatasaray Meydanı’na yürüdü.
“Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser” der Karl Marx. Yeşil Yol projesi de; TC’nin kâr hırsı ve daha fazla rant derdi yüzünden Karadeniz’e, Karadeniz insanına, yaşama ve doğaya yapılan bir saldırıdır. Devletin bu talanına karşı horonu, kemençesi, yaşlısı-genci, kadını-erkeği ile bu talana dur demek için ayağa kalktı. Havva ananın Rize’de ki isyanı İstanbul’dan duyulmuş ve Karadeniz havasında bir cevap verilmiştir.
Çevre ve doğa derneklerinin yanı sıra devrimci demokrat örgüt ve kurumlarında katıldığı eylemde “Bak işte yaklaşıyor fırtına, direniyor yeşil yol” yazılı bir pankart açıldı. Tulumların ve erbanelerin eşlik ettiği yürüyüş
boyunca “Yaylalar bizimdir”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” gibi sloganlar atıldı. Aynı zamanda Rize’nin doruklarında doğasının talan edilmesine izin vermeyen ve devletin kolluk güçlerine karşı sınırsız bir direniş sergileyen Karadeniz’in cesur kadını Havva Bekar’ı binlerce insan “Havva anaya selam mücadeleye devam” sloganı ile selamladı.
Galatasaray Meydanı’na gelindiğinde, yeşil yol davasını takip eden avukat Yakup Okumuşoğlu bir konuşma yaptı. Okumuşoğlu başlayan çalışmanın yasal olmadığına ve sergilenen bu direniş sayesinde iş makinelerinin açılan davalar sonuçlanana kadar durdurulduğuna dikkat çekti. Okumuşoğlu beş ayrı dava daha açacaklarını vurgulayarak bu sürecin hukuki takipçilerinden olacaklarının altını çizdi.
Avukatın ardından kitle adına okunan basın
açıklamasında ise, “Bizler doğanın sahibi değil, birer parçasıyız. Bizler “yeşil yol” adı altında sunulan bu projenin “turizm ve hizmet” nedeni ile planlanmadığını, başta yayla ve meraların ranta açılmasına neden olacağını ve bölgeyi yol güzergahında bulunan maden yataklarının işletme ve nakliyat faaliyetlerinde açık bir halde kullanmaya açacaklarını biliyoruz” denildi.
“Bizler bu yolu yaptırmayacağız”
Bu projeyle sermayedarların sadece ranta kapı araladığının vurgusu yapılan açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “O yeşil yolların kenarlarında, kıyısında nelerin olup biteceğinin, yaylalarımızı nasıl bir karanlık geleceğin beklediğinin farkında olan, sorumluluk sahibi insanlar olarak bu yolu yaptırmayacağız.”
Açıklama Karadeniz’e ait ezgiler ve horonlarla son buldu.
