İstanbul: Nuriye ve Semih’in açlık grevinin 296. gününde her Cuma olduğu gibi bu Cuma da biraraya gelen Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, OHAL Komisyonu’nu göreve çağırdı. Buradakonuşma yapan Temel Demirer ise ÇHD’li avukatların selamını ileterek “Sizlerin dışarıda Nuriye’yi, Semih’i yalnız bırakmayacağınızı biliyoruz. Sizler de bilin ki biz de içeride faşist uygulamalara izin vermeyeceğiz” dediklerini aktardı.
Nuriye ve Semih İçin Dayanışma; Nuriye ve Semih’in Yüksel direnişinin 416, açlık grevinin 296, Nuriye ve Semih’e destek için açlık grevinde olan öğretmen Esra Özakça’nın açlık grevinin 221, Mehmet Güvel’in açlık grevinin 182, Feridun Osmanağaoğlu’nun 140. gününde eylemdeydi. Her Cuma olduğu gibi bu Cuma da Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde buluşan Dayanışma’nın eyleminde ilk olarak Yüksel’de direnişe devam eden Cemal Yıldırım ve Zeynep Yerli’nin mesajı okundu. Yıldırım ve Yerli direnişe destek amaçlı yapılan eylemleri selamlarken “Yaşasın devrimci dayanışma” dediler.
“Komisyon işini yapmalı ve karar derhal açıklanmalıdır”
“İşimizi geri alacağız”, “Nuriye-Semih yaşayacak”, “Her yer Yüksel her yer direniş” sloganlarının atıldığı eylemde Dayanışma adına bu hafta açıklamayı araştırmacı-yazar Sibel Özbudun yaptı.
Açıklamada OHAL Komisyonu’nun Nuriye ve Semih’in işe iade edilmesine ilişkin kararın açıklanmamasına tepki gösteren Özbudun, komisyonun açıklama yapacağını beyan ettiği tarihlerde kamuoyunu bilgilendirmediğini, Nuriye ve Semih ile avukatlarının çabalarının muhatapsız bırakıldığını söyledi. OHAL Komisyonu üyelerine yeniden çağrı yapan Özbudun “Komisyon işini yapmalı ve karar derhal açıklanmalıdır” dedi.
“Bu ülkede paralel bir devlet, paralel bir baskı gücü mü var?”
Özbudun’un ardından Nazım Hikmet’in “Güzel günler göreceğiz çocuklar” şiiri okundu. Daha sonra ise konuşma yapan Temel Demirer, dün Ankara’da Nuriye’yi ziyaret ettiğini belirterek, “Nuriye’ye baktım, aklıma dimdik ayakta duran bir isyan bayrağı geldi. Nuriye’ye baktım, Nuriye’nin gülüşü teslim alınamayanların, diz çökmeyenlerin, isyancıların vakur duruşuydu” dedi.
Dün yine Ankara’da geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan araştırmacı-yazar İsmail Beşikçi’yi de gördüğünü aktaran Demirer, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu ülkede hukuk ve adaletten bahsedenler, İsmail Beşikçi’ye ya da bizlere gösterdiğiniz ilgiyi, Halk Özel Harekat denilen, ne olduğu belli olmayan kurumlara karşı gösterin. Bir yurttaş olarak soruyorum: Bu ülkede resmi güvenlik güçleri dışında Halk Özel Harekat da neyin nesi? Bu ülkede paralel bir devlet, paralel bir baskı gücü mü var? Siz bu ülkeyi yönetenler paralel devletten rahatsız değil misiniz?”
Daha sonra tutsak bulunan ÇHD’li avukatların da selamını ileten Demirer “Sizlerin dışarıda Nuriye’yi, Semih’i yalnız bırakmayacağınızı biliyoruz. Sizler de bilin ki biz de içeride faşist uygulamalara izin vermeyeceğiz” dediklerini aktardı.
{gallery}nuriye ve semih dayanismadan aciklama{/gallery}
