Güncel

Cumartesi Anneleri | Agit Akipa ve İbrahim Demir’in failleri korundu

Cumartesi Anneleri 871. hafta açıklamasında Agit Akipa ve İbrahim Demir'in faillerinin korunduğu vurgulandı

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini arayan ve sorumluların yargılanması için yıllardır mücadele yürüten Cumartesi Anneleri’nin eylemi 871. haftasında. Demokratik devletler bireylerin haklarını etkin bir adalet sistemiyle korumakla mükellefken Türkiye’de gözaltında kaybedilenler, kontrgerilla cinayetlerinde katledilenlerin dosyaları zaman aşımına uğratılarak cezasızlık politikalarıyla sorumlular korunuyor. Çünkü bu katliamların faili devlet.

Kayıp yakınları yıllardı bu hukuksuzluklara karşı mücadele yürütüyor. Covid-19 salgını nedeniyle bu hafta da online açıklama yapan Cumartesi Anneleri 30 yıldır çözümsüz bırakılan İbrahim Demir ve Agit Akipa dosyasını kamuoyuyla paylaştı.

İlk olarak 12 Aralık 1991’de kaybedilen Agit Akipa’nın çocukları Suzan ve Fehmi Akipa seslendi. Suzan Akipa, kayıplar mücadelesi yürütenlerin yaşadığı acının başta olmak üzeri toplumsal hafıza açısından ilk günkü tazeliğini koruduğuna dikkat çekti. Faillerin yargılanmadığı gibi tespit dahi edilecek bir soruşturma yürütülmediğini dile getiren Suzan Akipa, toplumsal adalet karşısında hiçbir anlam ifade etmemesi gereken zaman aşımı gerekçe gösterilerek kayıp dosyalarının cezasız bırakılmasının tek nedeninin faili meçhullerin üstünü örtmek amaçlı olduğunu kaydetti.

Suzan Akipa, Cumartesi Anneleri’nin hakikat arayışı ve taleplerinin demokrasi yolundaki en büyük adımlardan biri olacağını söyledi ve ekledi: “Bu direniş geleneği toplum tarafından sahiplenmeli.”

“Usanmadan, yılmadan adaletimizi arayacağız”

Fehmi Akipa ise 30 yıl geçmesine rağmen adaletin peşinde koştuklarını ve katilleri tanıdıklarını kaydetti. Akipa, “Gözle görülen her insanın bildiği bir şey vardır ki o dönemde katledilen herkesin katili belliydi. Ama ne yazık ki adaleti olmayan Türkiye’de adalet peşinde koşmaya devam edeceğiz; usanmadan, yılmadan adaletimizi arayacağız” diye konuştu.

İbrahim Demir’in oğlu Metin Demir ise katliamın hemen ardından katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin girişimiyle adalet mücadelesine başladıklarını anımsattı. Demir, “Rahmetli Tahir Elçi 2015’te katledildikten sonra 2017’de davamız AİHM’de zaman aşımı dolayısıyla reddedildi. 30 yıldır davamızın peşindeyiz, üç bin yıl da geçse davanın takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Basın metnini Murat Aslan’ın kardeşi Fatma Aslan okudu. Aslan, 871. hafta açıklamasında bir kez daha yetkililere seslendi ve Demir ve Akipa dosyasının hakkaniyete uygun, adil bir çözüme kavuşturulmasını istedi. Aslan, “Kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Demir ve Agit Akipa için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan172 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Agit Akipa ve İbrahim Demir

36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak’ın İdil İlçesi’ne bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konularak askerler yerleştirilmişti.

İbrahim Demir ve Agit Akipa, askerlerin okulu ve evleri boşaltmaları için önce Kaymakamlığa ardından İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Başvurudan sonra üzerilerindeki baskı daha da arttı.

12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa İdil’deki bir siyasi cinayet taziyesinden evlerine dönmek için köylülerle birlikte traktöre bindiler. Traktör yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındı.

Jandarma karakoluna giden ailelere, Karakol Komutanı “Onları hiç görmedik” dedi. Bir asker gizlice aileleri “mağaralara gidin” diye yönlendirdi. Aileler köylülerle birlikte askerin işaret ettiği bölgeyi karış karış aradı. 13 Aralık 1991 tarihinde girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaşıldı.

Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların “adam öldürme” suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdi. Bunun üzerine 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu’na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde “men’i muhakeme” kararı verdi.

2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar başvuruda bulundu. Yeni bir soruşturma başlatan Savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanmak”tan soruşturma başlattı.  Ancak yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınmadı. Sonuçta dosya zaman aşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu