Güncel

BMG’den İzmir’de ‘Faşizme Karşı Birleşik Mücadele’ paneli

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), "İşsizlik, yoksulluk ve toplumsal sorunların çözümünde faşizme karşı bileşik mücadele" konulu panel düzenledi.

Karşıyaka ilçesinde bulunan Boyoz Akademi’de düzenlenen etkinliğe Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü konuşmacı olarak katıldı.

ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, sosyalistlerin yaşadığı birlikte hareket edememe sorununa değindi. Devletin kontrgerilla üzerinden kendisini var ettiğini söyleyen Tümüklü, kitle katliamlarının bütün kilidinin bu yapılar olduğunu aktardı. Faşizmin işçi sınıfına da düşman olduğunu kaydeden Tümüklü, “Faşizmin rejiminin tekliğini, egemenliğini sarsan en önemli kuvvet işçi sınıfındır. Doğal olarak 50 yıllık faşizm tarihi açısından uzlaşamadığı bir yapıdır. Bizim açımızdan faşizmi ele alırken anti-kapitalist yönü burada şekilleniyor. Bu mücadele içerisinde çok güçlü bir özgürlük mücadelesi rejimin kodlarında var olan çelişkiyi yeniden dirilten Kürt özgürlük güçleridir. Rejim tekçi yapısını korumak için Kürt özgürlük güçlerinin en küçük talebine bile saldırdı. Bu anlamda Kürtler ve işçi mücadelesi bir araya gelmek zorunda” diye konuştu.

Aydeniz ise, sistemin diktatörlüğe doğru gittiği süreci tüm ötekilerin beraber yaşadığını söyledi. Bu gidişe karşı her düzlemde mücadelenin de yürüdüğünü kaydeden Aydeniz, “AKP-MHP iktidarı son 6 yılını daha çok şiddet politikası ve düşmanlık üzerinden yürütüyor. Bu düşmanlığında Kürt halkı üzerinden olduğunu ifade etmek gerekiyor. Bunun üzerine bu sistemi devam ettirmek istiyor. Türkiye halklarının yaşadığı bütün sorunların kendisini Kürt sorununa dayandırdığını görüyoruz. Onun için bu sisteme, faşizme karşı sesini yükselten herkesin Kürt sorunun çözümü noktasında bir araya gelmesi gerekiyor” dedi.

Tecrite karşı mücadele çağrısı

Birlikte mücadele çıkışı için tecrit politikasına bakmak gerektiğini ifade eden Aydeniz, “Sayın Abdullah Öcalan’ın demokratik ulus ifadesi, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde demokratik ulusun inşası, tecritte ısrar etmenin sebebini gösteriyor. Çünkü faşizme karşı bir alternatif tarif ediliyor. Bu alternatif sadece Türkiye Kürdistanı’nda değil Ortadoğu’ya da bir umut olduğu için tecrit bu kadar ağırlaştırılıyor. 2013-2014 süreci tüm bu söylediklerimizi doğruluyor. O dönem Sayın Abdullah Öcalan üzerinden yürütülen sürecin Türkiye’nin demokratikleşmesini inşa ettiğini hepimiz gördük. Bugün toplumun yapısal sorunlarının tamamına bir cevap verdiği için tecrit bitirilmiyor. Dolayısıyla buna karşı Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesi gerekiyor. Bunun bugün gelip dayandığı yer tecrittir. Bunun için hep beraber tecride karşı mücadeleyi yükseltmek gerekiyor” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu