Makaleler

Asgari ücret artışına patronların tahammülsüzlüğü!

1 Kasım “yeniden seçim”inde hükümet olan AKP, seçim vaadi olarak asgari ücretin 1300 liraya çıkarılacağını dillendirmişti. AKP’nin bu vaadi seçildikten sonra büyük bir tartışma konusu olurken AKP, patronların kârdan edilecek zararlarını karşılamak için formül üretmekle meşgul.

1 Kasım seçimlerinden hemen sonra konuşma yapan AK Parti Ankara Milletvekili Ali Babacan, “Asgari ücret 1300 TL olacak demedik! Tavsiyede bulunacağız dedik” (2 Kasım, TRT Haber) dedi. AKP’nin böyle bir çark yapacağını tahmin ediyorduk, fakat seçimden hemen sonraki gün olması bizi şaşırttı. Deyim yerindeyse dakika bir, gol bir!

Fakat bu çarka rağmen kamuoyunun tepkiselliğinden korkan AKP, asgari ücretin 1300 liraya çıkarma tartışmasını sürdürüyor. Yapılan sonraki açıklamalar bize bunu gösterirken şimdi AKP’nin önündeki diğer sorun patronları da hoşnut edebilecek politikalar üretmek. Seçimlerden önce AKP’nin 1300 liralık asgari ücret vaadini bilmelerine rağmen ses çıkarmayan patronların şimdi bas bas bağırması eğreti duruyor. “AKP hükümete geldikten sonra nasıl olsa sözünü tutmaz” düşüncesiyle hareket eden patronlar rahat davransalar da süreç ciddiye binince feryadı kopardılar. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki, AKP ne patronları karşısına alır ne de onları mağdur eder.

Patronlardan sınıfa işsizlik tehdidi!

Asgari ücrete % 30’luk yapılacak zam sonrasında patronlar cephesinden ilk büyük tepki Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir’den geldi. Hemen veryansın eden Özdebir, böyle bir asgari ücret artışının diğer çalışanların da zam istemesine neden olacağını ve bunun onları büyük bir zarara uğratacağını açıkladı. Açıktır ki Özdebir’in zarardan kastı, kârdan zarardır. Yani, bütün emeğini işçilerin verdiği fabrikada, sınıfın alınterinin üzerinden kazananlar onların zam talebine dahi tahammülsüzlüğünü gösterdiler.

Nurettin Özdebir yaptığı açıklamada, “Ekonomik vaatlerin özelikle düşük gelirli kesimlerin gelirlerini etkileyerek toplumsal refahta geçici bir artış sağlayacağı açıktır. Ancak, bu artışlar sonunda yine dar gelirlileri vuracaktır” diyerek açıkça işçileri işten çıkarmakla tehdit etti. Aynı zamanda kayıt dışı istihdam ve özellikle Suriyeli işçi çalıştırarak ucuz işçi maliyetine yönelme olacağını ima etmektedir. Özdebir bununla da yetinmeyerek “Asgari ücret kaldırılsın” diyerek aymazlığın son raddesine ulaşmıştır. Sendikaların ise olumlu bakmasına karşın yeterli olmadığını söylemesi bizce de doğrudur. Zaten bizce, sınıfın iktidarı ele geçirene kadar emeğinin tam karşılığını almayacağı malumdur. Fakat reform talebi olarak işçilerin ücretlerinin artırılması sahiplenilmesi gereken bir noktadadır.

AKP’nin patronları mağdur etmeme çabası

Asgari ücretin 1300 lira olmasıyla hiç bir şirket, firma, fabrika kapanmaz. Çok açık bir şekilde söyleyebiliriz ki, Türkiye ekonomisinin durumu bunu kaldırabilecektir. Fakat patronlar, kârdan zarar etmek istememeleri nedeniyle AKP’ye baskı uygulamaktadırlar. AKP de şu günlerde patronların mağdur olmaması için çaba sarf etmekte; temsilcisi olduğu kesimleri üzmek istemektedirler.

Şunu da belirtmek gerekir ki, patronlar ücret artışlarıyla beraber bir dizi önleme de başvuracak. Giderlerin azaltılması için ilk başta iş güvenliği önlemi azaltılarak maliyetten kısılacağı kesin. Bunun da işçi sınıfı üzerinde daha fazla katliam getireceği açıktır.

Patronlar ilk açıklamalarında, sigorta prim indirimi, vergi muafiyeti ve 1 yıllık maliyet üstlenimi gibi taleplerde bulundular.

AKP’li Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi yaptığı açıklamada “Bir kısmını Hazine olarak karşılama, hafifletme olarak bir yaklaşımımız var. Böyle bir çalışma yapılıyor, yakın bir zamanda rakam da netleşecektir” diyerek patronlara göz kırptı.

Geçtiğimiz günlerde Davutoğlu’nun patronlarla asgari ücret görüşmesi ise 7 saat sürdü. Davutoğlu, “Bir fedakarlık yapılacaksa hep birlikte yapacağız” mesajını verdi. İlk etapta, asgari ücretteki maliyetin yarısının bir yıl boyunca hazineden karşılanması planlanıyor. Primlerle ilgili indirim yapılamayacağını, ancak vergiyi aşağı çekmek için hazırlık yapılacağı belirtiliyor.

Önümüzdeki günlerde AKP bir formül bularak patronları mağdur etmeyecektir. Halktan aldıkları paranın bir kısmını patronlar arasında paylaştırılabileceği büyük bir ihtimaldir. Yani, para halkın cebinden çıkıp dönüp dolaşıp patronun cebine girecektir. Böylece AKP’nin yaptığı tek şey “Asgari ücreti artırdık” diyerek kitlelerin gözünü boyamak olurken işçilere, işsizlik, katliam, sömürü, yoksulluk yine artarak devam edecektir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu